loader image

Fasulyenin anavatanı Orta Asya ve Güney Amerika, Çin ve Hindistan’dır. P. Vulgaris L. 16. Yüzyılda Amerika’dan Avrupa’ya getirildikten sonra tüm dünyaya yayılmıştır. Kızılderililere ait eski kaynaklara göre fasulye, Güney Amerika’da sebze olarak 6000 yıldan beri yenmektedir. Amerikan yerlilerinin ana gıda maddelerinden olan fasulyeyi Peru’da ve Kuzey Amerika’da ölülerle birlikte mezarlara gömdükleri yapılan kazılarda ortaya çıkmıştır. Avrupa’da önceleri fasulyenin sadece kurusu ve konservesi yenirken, sonraları tazesi de mutfağa girmiştir. Hippokrates ve Theophrast’ın bahsettikleri Mısır ve Doğu Akdeniz ülkelerinde yetiştirilen Dolichos Lubia Forsk fasulyesidir. Fasulyenin Türk toplumunun beslenmesinde çok önemli bir yeri olduğunu bence en güzel olarak ‘’Kendini fasulye gibi nimetten sayıyor’’ deyimi anlatmaktadır.

Tıbbi Nitelikleri: Güçlendirici, idrar söktürücü, kan temizleyici, uyarıcı, yumuşatıcı.

Fasulye kalorili, metabolizma bozukluklarını düzenleyen, karaciğer ve kalp dokusunu güçlendiren bir sebzedir. Fasulye tohumlarının içinde bulunan bir madde, dengesi bozulmuş olan akyuvar sayısını ayarlar. Haşlanmış fasulyede yüksek oranda potasyum bulunur, bu nedenle yüksek tansiyonu olanların bolca yemeleri önerilmektedir.

Kullanıldığı Yerler: Albüminuri, damar sertliği, böcekler, nekahet dönemi, karaciğer, romatizma, şeker, yanıklar.

Botanik: Fasulye türleri bir yıllık bitkilerdir, genellikle tırmanıcı ve sarıcı bitkilerdir. Yapraklar üçüzdür, yaprak koltuklarından salkım durumunda çeşitli renklerde çiçekler açar. Tohumlar badıçların içindedir. Ülkemizde büyük çapta tarımı yapılmaktadır.

Türkiye’de başlıca yetiştirilen fasulye türleri ayşekadın, barbunya, çalı, şeker fasulyesidir.

Fasulyenin binin üzerinde türü vardır, ancak tüm dünyada yüze yakınının tarımı yapılmaktadır. Bunların içinde en önemlileri P. Acutifolius, P.Coccineus, P. Lunatus ve P. Vulgaris’tir. Eskiden börülce de fasulye cinsinden sayılırdı. Artık bunlar vigna cinsinden sayılmaktadır.