loader image

Buğdaygiller familyasındandır. Bir yıllık otsu bir bitki olup yetiştiği bölgeye göre boyu 1,5-3 metre arasında olabilir. Yaprakları uca doğru gittikçe sivrilerek, uzun ince bir mızrak şeklindedir. Yaprakların kenarları bütün, dalgalı, ortasından grimsi beyaz büyük bir ana damar ve ona paralele olarak bir düzine sağlı, sollu yan damarlar uzanır. Çiçekleri erkek ve dişi çiçekleri ayrı ayrı durur, fakat aynı bitkidedir. Dişi çiçekleri koçandan çıkan püsküllerdir. Meyvesine kısaca mısır koçanı denir ve bu kocan üzerinde 100-200adet mısır tohumu dizilmiştir.


Yetiştirildiği Yerler :
 Anayurdu Güney Amerika olan mısır, Amerika Kıtası’nın keşfinden sonra denizciler tarafından Avrupa’ya getirilmiştir. Oradan da, Afrika anakarasından, Mısır üzerinden ülkemize getirildiğinden, dilimizde bu bitkiye mısır adı verildiği sanılmaktadır. Mısır için Türkiye’nin iklimi oldukça uygundur, bu nedenle geniş bir alanda yetiştirilmektedir..

Toplanması – Saklanması : Olgunlaşan mısır koçanları toplanır kurutulur ve bundan da nişasta veya yağı elde edilir. Mısır püskülleri ise Haziran veya Temmuz ayalarında toplanarak gölgede kurutulur ve özel kapalı kaplarda muhafaza edilir.

Bilinen Bileşimi : Mısır bitkisinin taneleri, yüksek oranda nişasta ile doymamış yağ asitleri, A vitamini ve sterolleri içerir. İlaç olarak kullanılan mısır püskülünün içerdiği maddeler ise şunlardır: Glikoz ve maltoz gibi şekerler, steroller, reçine, potasyum tuzları ve uçucu yağ.

Kullanıldığı Yerler : Mısır tanelerinden elde edilen mısırözü yağının, sıvı bitkisel bir yemeklik yağ olarak, damar sertliğini önlediği bilinmektedir. Bunun yanında besleyici değerinden dolayı mısır  taneleri  hayvanlar için de yem sanayisinde kullanılmaktadır. Tanelerinden un elde edilmektedir. Hatta günümüzde kullanımı yaygınlaşmaktadır.